İlişkiden Sonra Hamile Kalmamak İçin Ne Yapılır?

İlişkiden Sonra Hamile Kalmamak İçin Ne Yapılır?

Kadınlar bu konuda birçok yola başvurmaktadır. Bizde size klasik ve modern yöntemlerden oluşan herkes için farklı korunma biçimlerinden bahsedeceğiz. Bazılarını korunmak için etkinliği yüzde olarak değişebilmektedir. Şimdi gelin size birkaç korunma yönteminden bahsedelim.

Doğal Yöntemler

İlk olarak doğal birkaç yöntemden bahsedeceğiz. Bunlardan ilki; ‘‘Rahim ağzı salgısı’’ yöntemidir. Kadın vajinadaki dönemsel akıntı ve salgıları kontrol ederek, ilişkini olup olmamasın karar vermektedir. Kadında her yumurtlama( ovülasyon) öncesi yakın tarihte mukus, salgı artar. Özelliği ince ve renksiz olmasıdır. Elastik ve kaygandır. Bu salgılar, erkekten ilişki esnasında gelen spermlerin yaşam şansını arttırdığı için cinsel birleşme yapılmaz bu da hamile kalma olasılığını azaltır.

Bir diğer doğal yöntem ise,   ‘‘vücut ısısına bağlı’’ olarak yapılan bir korunma şeklidir. Yumurtlamadan sonra kadından salgılanan bir hormon( pregesteron) vücut ısısını arttırmaktadır. Bu vücut ısısı normaldekinden 2 ya da 5 derece daha fazladır. Bu yükselme takip edilerek, adet kanamasının ilk gününden, ısının arttığının tespit edildiği 3. Günün sonuna kadar kadın ilişkiye girmemelidir. Bu yöntem tek başına kullanılmayarak ekstra rahim ağzı salgısı tekniği ile birlikte kullanılmalıdır.

‘‘Rahim ağzını parmak yardımı ile muayene etme yöntemi’’ ( servikal palpasyon). Kadın kendi kendine elleri ile muayene ederek, rahim ağzı kenarındaki değişiklikleri gözlemler. Hamilelik riski taşınmayan dönemde rahim ağzının dışı kapalı ve elle kolayca ulaşılabilir bir haldedir. Fakat rahim ağzı yumurtlama dönemi ile birlikte yumuşama göstermeye başlar. Yumurtlamadan yaklaşık 4 ya da 5 gün önce yumuşama başlamaktadır. Dış ağız açılma gösterir. Elle rahim ağzı daha zor ulaşılır. Rahim ağzının kolay hissedildiği döneme kadar cinsel ilişkiye girilmemeyi gerektiren bir yöntemdir.

Bir diğer doğal yöntem ise; ‘‘takvim yöntemi’’dir. Bir kadın 30 günde bir adet gördüğünü kabul edersek, âdetin başlangıç gününden 16 ya da 18 gün sonrası yumurtlama dönemidir. Âdetin başlangıç günü birinci gün sayıldığında, adetin başlangıcından sonra 14. günü ila 21. Günü hamile kalmak için risk taşıyan günleri ifade etmektedir. Bu dönemde bu yöntemde, ilişkiden kaçınılır.

‘‘Geri çekme yöntemi’’ de doğal yöntemler arasındadır. Bu yöntemde erkek boşalma evresinde penisini kadının vajinasından çıkartarak dışarı boşalmaktadır. Bu yöntemde başarı oranının %75 civarı olduğu bilinmektedir.

‘‘Süt Emzirme ile hamilelik önlemi’’ bu yöntemde emziren anneler bir süre boyunca yumurtlama dönemine girmeyerek adet kanaması yaşamazlar. Bu süre zarfında kadınlar korunmazlar. Bu nedenle bebeklerini emzirmeye devam ederler. Bu şekilde korunma yaşarlar burada başarı şansı %85 civarındadır.

Bahsedilen doğal yöntemlerin eşler için etkinliği ortalama %75’dir.

Modern Korunma Yöntemleri

Bariyer yöntemleri içinde barındıran bu korunma yöntemleri çeşitli materyaller ile yapılır. Bunların yan etkileri yoktur ve doğal yöntemlere göre son derece güvenilirdir. Bu yöntemler, dioatrem, kondom(prezervatif) ve spermisitler’ dir.

‘‘Kondom’’; cinsel birleşme esnasında penise takılan bir ince kauçuk kılıf benzeri materyaldir. Erkekten boşalan, spermlerin vajinaya girmesini engellemektedirler. Bu kondom yöntemi, AIDS ve diğer cinsel ilişki sırasında bulaşan hastalıkların bulaşmasını da önler.

‘‘Diyafram’’; rahim ağzını örtebilen, kenarları sert olan kauçuk bir materyaldir. Rahim ağzı açıklığa spermisit jel veya krem ile kullanılmaktadır. Bu jel, diyaframa sürülmesi ile fiziksel olarak engellenmeyen spermleri öldürmektedir.

‘‘Vajinal spermisitler’’, spermlerin rahim ağzına ulaşmasını engeller ve spermleri etkisiz hale getirir.  Köpük, , krem, tablet şeklindedirler. Kondom ya da diyafram ile kullanılmalıdırlar ki etkinlikleri artsın.

Doğum Kontrol Hapları

Ağız yolu ile alınan bu haplar, kombine doğum kontrol hapları, yalnızca prefesteron içeren haplar (mini haplar) ve ertesi gün hapı olarak ayrılmaktadır.

Bu haplar ilki olan ‘‘kombine doğum kontrol hapları’’ çok güvenli bir yöntemdir. Kullanımı son derece basit olan bu hapların başarı oranı % 99’dur. Hapların içeriği yumurtlamayı baskılayarak döllenmiş yumurtanın gelişimini engeller. Rahim ağzı sıvısını da azaltarak kıvamı arttırır ve sperm geçişini engellemektedir. Kullanımı her gün bu haplarda bir tane alınır. Yumurtalık kanseri, kemik erimesi ve rahim ağzı kanseri riskini azaltır. İyi huylu meme rahatsızlıklarını da azaltır.  Hap kullanımı son erince doğurganlık yeteneği yerine gelir. Kullanmaya başlanmadan gebelik testi yapılmalıdır.

‘‘Yalnızca Progesteron içeren haplar ’’; östrojen içermeyen bu haplar kadındaki oluşan doğal rahim ağzı sıvısını kalınlaştırır ve sperm geçişine engel olur yumurtlamayı da %50 engellemektedir.  Başarı oranı %95’tir. Her gün aynı saatlerde alınması gereken bu hap, kombine doğum kontrol hapı tercih etmeyen kadınlarca kullanılmalıdır. Ayrıca emziren kadınlar da kullanabilmektedir.

‘‘Ertesi gün hapı’’; sürdürülmesi istenemeyen, korunmasız ilişki sonrası döllenmiş yumurtanın rahmin içine yerleşmesinin öncesinde kullanılmaktadır. Bu hapların düzenli olarak kullanılmaları asla önerilmez. Ertesi gün hapları, yumurta ve spermlerin döllenmesini engellemektedirler. Korunmasız seksten sonra, bu hapın üç gün içinde alınması gerekir.

Enjekte edilen doğum kontrol ilaçları; tipik korunma ilaçlarındaki mantığın aynısıdır. Pregesteron hormonu içeren ilaçlardır. Yumurtlamayı engellemektedir.

‘’Deri altı implantleri’’ ise 5 yıl süre boyunca kişiye bir koruma sağlamaktadır. Yapay hormon veren, silikondan yapılmış ince bir materyal, kadının üst kolundaki iç kısma derinin altına cerrahi operasyon ile yerleştirilir. Gebeliği önleyici yöntemlerden biridir.

‘‘Rahim içi araçlar’’; günümüzde daha çok bakır t harfine benzeyen ince bir materyal, rahim içine yerleştirilir. Küçük bir cisimdir. Spermlerin rahim içine geçişini engellemektedir.  Son derece güvenli bir yöntemdir. 8 yıl kadar kullanılan bu materyal çıkarılıncaya kadar yerinde kalır.

Bir diğer korunma yöntemi ise kişinin ve eşlerin rızası ile ‘‘Cerrahi sterilizasyon’’ yani kısırlaştırma işlemidir. Kadınlarda tüplerin bağlanması erkekte ise, sperm kanallarının bağlanması işlemidir. Bu işlemlerde kesin sonuç alınamayabilir. Cinsel işlev etkilenmemektedir.